İnsan kendi kişilik özelliklerinin ve kendi isteklerinin doğrultusunda bir hayat yaşayabilmek ve kendini gerçekleştiren bir birey olabilmek için diğerlerinin istek ve taleplerine yeri geldiğinde uygun bir dille hayır diyebilmeli ve kendi sınırlarını ortaya koyabilmelidir.

            Bazı durumlarda insanlar çevresindeki insanlarının taleplerini karşılamadıklarında onlar tarafından sevilmeyeceği dışlanacağı gibi bir endişe nedeniyle hayır demeyi başaramazlar ve aslında içlerinden gelmediği halde karşısındakinin isteklerini yerine getirirler. Bunun neticesinde de pişmanlık duyguları yaşar, üzülür ve rahatsız olurlar.  Sonuç üzüntü de olsa kendilerini bu durumdan kurtaramazlar.

            Çocuğun özerklik ve birey olma duygularının gelişmeye başladığı dönemlerdeki anne baba tutumları bu durumun oluşumunda önemli bir etken olmaktadır. Bu dönemde anne baba, çocuğun kendini gerçekleştirme, özerkleşme davranışlarını kendi otoritelerine karşı bir tehdit, kayıp ve telaş duygularıyla karşılar ve çocuğun özerkleşme davranışlarını azarlama, aşağılama ya da tehdit etme gibi çocuğun iradesinin körelmesine neden olacak tutumla karşılarsa çocukta sevildiğine ve beğenildiğine dair duygu oluşmaz. Ve sevilen bir insan olmanın yolunu ebeveynine koşulsuz itaatten geçtiği şeklinde bir kanaat oluşur. Bu durum kişinin daha sonra karşılaştığı insanlarla yaşayacağı ilişkilerde de aynı şekilde karşı tarafa uyum sağlamaya çalışan, reddedileceğinden, cezalandırılacağından ve utanılacak bir duruma düşeceğinden korkan,  başkasına bağımlı olma isteği duyan,  hayır dediğinde bencil olacağını düşünen ve ilişki kopmasında diye kendisinden her türlü tavizi veren bir birey olmasına neden olur.

            Hayır diyememek kaynağını çocukluktan alan yapısal bir durum olabileceği gibi yaşanmakta olan bir depresyon rahatsızlığının sonucu olarak da ortaya çıkabilir. Bu nedenle yapılacak olan çalışmada öncelikle bu ayrım yapılır. Eğer depresyon ya da başka bir psikiyatrik rahatsızlıktan kaynaklı ise rahatsızlığın tedavi edilmesiyle her şeyi kabullenme durumu ortadan kalkar. Sorunun yapısal olduğu durumda ise uygulanacak olan bir takım psikoterapi yöntemleriyle sorunun giderilmesi mümkün olmaktadır.

         Öneriler.

Sizden istenen bir şeyi kabulleneceğinizde bunun gerçekten sizin o anki şartlarınıza ve durumunuza uygun olup olmadığını ve bu durumu içinizden gelerek mi kabullendiğinizi düşünün.

Konuyla ilgili içinizden gelen isteği araştırın.

Karşınızdaki kişinin söylediğini kabul etmediğinizde onu bütünüyle reddetmiş olacağınız ve sizinle artık ilişki kurmak istemeyeceği aklınızdan geçebilir. Bu düşüncenizin gerçekliğini sınadığınızda; hayır diyerek o kişiyi değil, onun o anki isteğini reddettiğiniz gerçeğiyle karşılaşırsınız. 

Gerçekten istemediğiniz halde insanların isteklerini yerine getirmek zorundaymış gibi hissediyor ve neticede bundan sıkıntı duyuyorsanız mutlaka bir uzmandan yardım alın.

l

 Terapi Enstitüsü- Beylikdüzü- İstanbul