Beylikdüzü Randevu (0212) 873 84 84 - (0553) 562 03 03

YAZILAR

BAĞIMLILIK SADECE MADDEYLE Mİ İLGİLİ ?
BAĞIMLILIK SADECE MADDEYLE Mİ İLGİLİ ?

 

DSM (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) adlı uluslararası psikiyatrik tanı sistemleri de teknolojik gelişmelere ayak uydurarak geçmişte sadece madde/alkol ile ilgili bozuklukları kapsayan bağımlılık kavramını maddeyle ilişkili olmayan davranışsal bozuklukları da kapsar hale getirmiştir. DSM-5’te halen madde ile ilişkili olmayan bozukluk kategorisi altında sadece “kumar bozukluğu” bulunsa da, gelecekte yapılacak klinik çalışmalarla internette oyun bağımlılığının, alışveriş, cinsellik, egzersiz, solaryum, internet, akıllı telefon, sosyal medya bağımlığı gibi beyin ödül sistemini uyaran, yineleyici ve kompulsif davranış örüntülerinin ayrı bir tanı kategorisi olarak değerlendirilebileceği belirtilmektedir. Davranışsal bağımlılıkların temelinde “yineleyici davranışlar” yer almaktadır. Bireylere haz veren davranışlar, davranışların devam ederek alışkanlık durumuna gelmesine neden olmaktadır. Alkol ve madde bağımlılığı alanlarında olduğu gibi aşağıda yazılı maddelerden 3 ve daha fazlasının bulunması davranışsal bağımlılık tanısı koymak için yeterlidir.

  • Belirli bir davranışla fazla uğraş
  • Gerçek dünyadan uzaklaşmak veya kendisini iyi hissettiren bir duygu ortaya çıkartmak için bu davranışların yinelenmesi
  • Davranışlar tekrar edildikçe tolerans gelişmesi
  • Davranışları kontrol etmede zorluk
  • Davranışın tekrarlanması engellenince gerginlik, irritabilite, huzursuzluk gibi yoksunluk bulgularının ortaya çıkması n Davranışların giderek artan bir şiddette sürmesi ile işlevselliğin bozulması

Akıllı telefon ve sosyal medya

 Sadece iletişim kurmayı sağlayan cep telefonlarının yerini alarak kullanımı giderek artan akıllı telefonlar günlük yaşamımıza birçok kolaylık getirmenin yanında kişilerarası ilişkiler, fiziksel ve ruhsal sağlık, genel işlevsellik üzerine etki ederek birçok olumsuz sonuca neden olabilmektedir. İnternet üzerinden sürekli bilgiye ulaşmak ve ulaşmayı sağlayan akıllı telefonların kontrolsüz, problemli kullanımları için “bağımlılık” tanımını kullanmak yerinde midir? Bu problemli ve aşırı kullanım telefonun kendisine mi, internete ulaşmaya mı, sosyal ağları kullanmaya mı yoksa bütün bu özellikleri barındıran telefonun akıllı olmasına mı yöneliktir? Bu sorular henüz cevabı verilmemiş ve kolaylıkla da verilemeyecek gibi. Ama hemen her yerde gözlerini ve zihinlerini akıllı telefonlarından ayırmadan yaşamakta olan birçok birey karşımıza çıkmaktadır. Taşınabilir olan, sürekli internet erişimi sağlayabilen ve sosyal iletişim servisleri aracılığı ile sürekli ulaşılabilir olmayı sağlayan akıllı telefonları kompulsif bir şekilde kontrol ediyor olmak akıllı telefon kullanıcılarını bağımlılığa yatkın hale getirmektedir. Akıllı telefon kullanıcılarının sürekli telefonları ile uğraşmaları kullanıcıları bağımlı hale getirmektedir. Yapılan bir çalışmada akıllı telefon kullanıcılarının %38,7’sinin 24 saat içinde telefonlarını 40’tan fazla kez kontrol etmesi bağımlılığa yatkınlık oluşturan kompulsif bir davranış olarak değerlendirilmiştir. Bağımlılık geliştikten sonra kişi olumsuz sonuçları fark etmesine rağmen işlevselliğinin bozulmasına neden olan kompulsif davranışlardan vazgeçemeyebilir. Önemli olan davranış kalıplarını erken fark etmek ve önlem almaktır. Akıllı telefonlar artık elimizin altında duruyor; belki can sıkıntısında, belki utangaçlıktan belki de yalnızlıktan sürekli kullanılır hale geldi. Ama tek bilinen doğru var ki o da iletişimi bozması. Yapılan tüm çalışmalarda akıllı telefon ve sosyal medya kullanımın kişinin yalnızlık hissi ile doğrudan bağlantılı olduğu, sosyal kaygısı yüksek kişilerde sık gözlendiği, aile içi ve akranlarla olan iletişimleri bozduğunu göstermektedir. Tüketimin, görülme, beğenilme ve gösterme arzusunun artması ile ilişkiler yapaylaşmakta ve yapılan faaliyetlerden haz almak yerine “Bunları başkalarına nasıl göstermeliyim?” düşüncesi ile fazla uğraşmak haz almayı engellemektedir

Aileler teknolojik bağımlılıkla mücadele etmek için neler yapmalı?

İletişim kurun Koşullu mesajlar vermeden çocuklarınıza saygı ve sevgi gösterin.  Aile, akraba ve arkadaş ziyaretlerine gidin. Ziyaretlere teknolojik cihazlar götürmeyin. Kaliteli zaman geçirin Küçük çocuklarla parklara, spor merkezlerine, gençlerle sinema, tiyatroya ve maçlara gidin. Birlikte kitap, gazete, dergi okuma saatleri planlayın. Oyun oynayın Çocuklarla birlikte halıda, yerde, masada… Karşılıklı ya da eşli oyunlar oynayın. Model olun Ebeveynler diğer aile üyelerine örnek olmalıdır. Evde bilgisayar üzerinden yapacakları işleri “çok acil” olsa bile “teknoloji” belirli zaman aralıklarında ve kısa süreli kullanılmalıdır. Sorumluluk verin Yaşına uygun ev içerisinde yapabileceği sorumluluklar verin. Sınır koyun 7 yaşından önce çocukları bilgisayar, laptop, I-pad ve akıllı telefon ile tanıştırmayın. 7 yaşından sonra günde 1 saat olacak şekilde ebeveyn eşliğinde eğitsel oyunlar ile zaman geçirmesini sağlayabilirsiniz. Önlem alın Güvenli internet bağlantısı kullanımı sağlayın, arkadaşlarını tanıyın, internet kullanımını takip edin.

 

                                                                                                             KAYNAK: PSİKOHAYAT  DERGİSİ SAYI:15

| | | | Tümü |