Beylikdüzü Randevu (0212) 873 84 84 - (0553) 562 03 03

YAZILAR

MADDE BAĞIMLILIĞI
Maddeye Bedensel ve Ruhsal Bağımlılık

Uyuşturucu ve uyarıcı etkileri olan, giderek daha fazla alma isteği ve alınmadığında yoksunluk belirtileri doğuran kimyasal maddelere “uyuşturucu madde” adı verilir.   Bağımlılar, çoğunlukla kullanımı kontrol edebilecekleri düşüncesiyle madde kullanmaya başlarlar. Oysa bağımlılığın nasıl gelişeceği öngörülemez ve ilk kullanımdan sonra tekrar takrar madde alma ihtiyacının doğması sebebiyle bir kez kullanım dahi son derece risklidir. Aynı uyuşturucu etkinin sağlanması için kullanım sıklığı ve miktarı artar. Bu kısır döngünün yerleşmesiyle kişi bağımlılık sürecine girmiş olur.

Aşağıda sayılan belirtilerin üçünün bir arada görüldüğü durumlar bağımlılık olarak tanımlanır.

  • Kullanılan maddeye tolerans gelişmesi
  • Madde kesildiğinde ya da azaltıldığında yoksunluk belirtilerinin ortaya çıkması
  • Madde kullanımını denetlemek ya da bırakmak için yapılan ama boşa çıkan çabalar
  • Maddeyi sağlamak, kullanmak ya da bırakmak için büyük zaman harcama
  • Madde kullanımı nedeni ile sosyal, mesleki ve kişisel etkinliklerin olumsuz etkilenmesi
  • Maddenin daha uzun ve yüksek miktarlarda alınması
  • Fiziksel ya da ruhsal sorunların ortaya çıkmasına ya da artmasına rağmen madde kullanımını sürdürmek

Madde bağımlılığında bağımlılığın iki yönünden bahsetmek mümkündür. Bunlardan bir tanesi biyolojik bağımlılık diyebileceğimiz kişinin vücudunun alınan maddeye karşı tolerans geliştirmesi ve her seferinde daha yüksek dozda olmak üzere aynı maddeyi arzulamasıdır. kişi maddeyi almadığında vücutta fizyolojik olarak, terleme, titreme, ağrılar gibi bir takım şikayetleri oluşur. Ve bu şikâyetleri dindirebilmek için sağlıklı ve tedavi edici yolları kullanmadığı için maddeye başvurur. Bu yolla şikâyetleri geçici olarak hissedilemez bir hal alsa da kullanılan uyuşturucu madde vücutta bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmlarına/kanamalar, iç organların zarar görmesi gibi ciddi hastalıklara neden olur.

Bağımlılığın bir diğer yönü ise kişinin ruhsal yapısını ilgilendiren kısmıdır. Bu kısımda kişinin gelişim dönemlerine bağlı olarak edinmiş olduğu bir takım ruhsal örüntüler ve çatışmalar ele alınabilir. İnsanın gelişim dönemlerinde ebeveynle yaşadığı iletişim döngüsü onun gelecekteki psikolojik yapısında önemli derecede belirleyici rol oynamaktadır. Ebeveyniyle koşulsuz sevgiye dayalı bir iletişim ortamında büyüyen birey, kişilik yapısı olarak sağlam diyebileceğimiz, kendi ayakları üstünde durabilen, hayatını yöneten ve yönlendirebilen, karşılaşmış olduğu sıkıntılarla baş edebilecek gücü ve güveni kendi içinde bulabilen bir yetişkin olmak yolundaki temeli edinmiş olarak hayatını sürdürür. Aksi durumda ise kişilik yapısında bir takım bozukluklar, duygusal olarak sürekli bir sıkıntı hali ve sıkıntı ile baş edemeyen bir yapı karşımıza çıkar. Sıkıntılarla baş etmenin sağlıklı yollarını öğrenememiş olan birçok birey çözümü uyuşturucu madde kullanımında aramaktadır. Bu durumda da fizyolojik bağımlılıkta karşımıza çıkan döngüye benzer bir kısır döngü duygusal olarak karşımıza çıkar. Kişi içinde atamadığı bir sıkıntı hisseder. Sıkıntının kaynağını bilmemektedir. Hissettiği bu duygunun nereden geldiğini ve nasıl oluştuğunu bilemez. Ama o duygu onu sürekli rahatsız etmektedir ve ondan bir an önce kurtulması gerekmektedir. Ve tanımadığı bir duygudan kurtulmak hiçte kolay değildir. Geçici de olsa kendisine içindeki sıkıntı hissini unutturacak bir şeye ihtiyaç duyar ve bir arayışın içine girer. Çoğunlukla ergenlik dönemine denk gelen böyle bir arayış döneminde kişi uyuşturucu madde ile tanışır. Özellikle günümüzde uyuşturucu madde kullanımının yaygınlığı dikkate alacak olursak kişinin maddeyle karşılaşması hiç de zor değildir.

Bu nedenledir ki; madde bağımlılığının çözümünde tek bir bakış açısı her zaman eksik kalmaktadır. Bireyin bütüncül bir yaklaşımla değerlendirilmesi kaçınılmaz olmaktadır. Bu bakış açısını temel alarak uygulanan psikoterapi yöntemleriyle kişiler bağımlılıktan kurtulmakta önemli aşamalar kat etmektedir.

 

 

 Terapi Enstitüsü- Beylikdüzü- İstanbul

 

| | | | Tümü |