Beylikdüzü Randevu (0212) 873 84 84 - (0553) 562 03 03

YAZILAR

Psikoterapide EMDR Tekniği
Psikoterapide EMDR Tekniği

Herkesin hayatında büyük küçük travmatik yaşantıların olduğunu söylemiştik. Klinik deneyim, bize çoğu psikolojik problemin temelinde bu travmatik yaşantıların etkili olduğunu göstermektedir. İnsanlar fiziksel yaralanmalara maruz kalabilecekleri gibi psikolojik yaralanmalara da maruz kalırlar. Beynin kaynakları uygun koşullar olduğunda bu yaraları iyileştirir. Beynimiz nasıl ki fiziksel bir yarayı aşırı olumsuz şartlar olmadığında kendi kendine iyileştirebiliyorsa, travmatik olayların yol açtığı psikolojik yaralanmaları da iyileştirme yeteneğine sahiptir. Bu doğal bir eğilimdir, yani normal şartlarda harekete geçirilmesi gereken bir süreç değildir. Ancak kimi zaman bu doğal iyileşme süreci bazı nedenlerden ötürü kesintiye uğrar. Nasıl fiziksel yarayı steril bir ortamda tutamadığımız ve olumsuz dış etkilerden koruyamadığımız zaman o yaranın iyileşme süreci aksarsa, yaşanan olumsuz olayın yol açtığı psikolojik yaralanma da uygun koşullar olmadığında kendiliğinden iyileşemez.

Travmanın ne zaman yaşandığı, ne kadar sürdüğü, uzman yardımı alınıp alınmadığı, olumsuz yaşantının kişi için anlamı, kişinin travmatik yaşantı sonrasında çevresine adapte olmakta ne kadar zorlandığı, çevrenin desteği gibi değişkenler, kişinin bu yaşantılar nedeniyle ileride psikolojik sorun yaşayıp yaşayamayacağı üzerinde etkilidir. Şimdiki zamanda meydana gelen birtakım tetikleyici olaylar ya da durumlar, geçmişte kalan ve kişi için halen bir sıkıntı kaynağı olan olumsuz düşünceleri, sahneleri, duyguları ve beden duyumsamalarını harekete geçirebilmektedir. Halbuki normal bir iyileşme sürecinde, geçmişteki olumsuz bir olayı hatırlasak bile o olayın duygusal içeriğini yaşandığı günkü kadar hissetmeyiz. Sağlıklı bir süreçte beyin, kişinin yaşadığı olumsuz yaşantının etkilerini zamanla işler. Beynin bu doğal bilgi işleme süreci sonucunda kişi eski travmatik olayı hatırlasa da bu olayla ilgili ya çok az rahatsızlık duyar ya da duymaz. Bazen bu doğal bilgi işleme süreci tıkanıklığa uğrar ve yaşananlarla ilgili resim, düşünce ve duygular işlenmeden kalır. Bu tıkanmışlık, kişiye geçmişin etkisinden kurtulamama hissini verir. Mantık, söz konusu olayın geçmişte kaldığını söylese de, kişi yaşadığı olumsuzluğun duygusal etkisinden kurtulamaz. Sekteye uğrayan işlemleme, travmatik anının, diğer anılar gibi doğal işlemlerden geçerek depolanmasını önler. EMDR (Eye Movement Desensitization and Reprocessing/Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme) adıyla anılan tedavi yönteminin amacı, kişinin olumsuz yaşantı ile ilgili bilgiyi hızlı bir şekilde işlemesini sağlamaktır. Psikolojik problemlerin birçoğunda sorun, olumsuz olayın olmasından ziyade, bu olayla ilgili olumsuz duyguların işlenememesi ile ilgilidir.

EMDR ile çift yönlü uyarma sırasında, danışandan, sıkıntı veren sahne, düşünce, duygu ve beden duyumsamasına odaklanması istenir. Bu süreç sonucunda geçmişte daha önceden sözünü ettiğimiz nedenlerden dolayı harekete geçmekte yetersiz kalmış olan adaptif bilgi işleme süreci harekete geçer ve geçmişte yaşanan olumsuz olay ya da durumun yol açtığı duygusal sıkıntının kaldığı yerden işlenmesi sağlanır. Amaç sadece danışanın duyduğu sıkıntıyı azaltmak değil, aynı zamanda geçmişteki olumsuz olay ya da durumla ilgili olumsuz inancının olumlu bir inançla yer değiştirmesi ve danışanın davranışsal değişimlerle daha uygun seviyede işlevsellik göstermesini sağlamaktır. 

EMDR taciz, savaş stresi, doğal afetler, çocukluk döneminde yaşanan ciddi olumsuz olaylar (taciz, küçük yaşta yaşanan ameliyat deneyimleri, fiziksel ve psikolojik şiddet) gibi büyük travmalar olarak isimlendirdiğimiz sarsıcı yaşam deneyimlerinin neden olduğu psikolojik sıkıntıların (genel olarak travma sonrası stres bozuklukları) yanı sıra, panik bozukluğu, fobi, performans kaygısı, yas (yakınların kaybı, ayrılık), madde bağımlılığı, kronik ağrı gibi diğer psikolojik sorunların tedavisinde de yaygın bir şekilde kullanılan, birçok vakada oldukça etkili olan ve kısa sürede sonuç verdiği görülen bir psikoterapi yöntemi olmuştur.

KAYNAK: PSİKOHAYAT DERGİSİ SAYI/3

| | | | Tümü |