Beylikdüzü Randevu (0212) 873 84 84 - (0553) 562 03 03

üstün yetenek

Üstün zekalı çocuk, toplum tarafından yanlış anlaşılabilir, bundan dolayı toplum ve eğitim alanında zorluklarla karşılaşabilir. Özellikle okul ortamında anlaşılamayan üstün zekalı çocuk; dikkati dağınık, çok hareketli, ilgisiz veya davranış problemleri gösteriyor diye yanlış etiketlemelere maruz kalabilir.

Çocuğumuza doğru bir şekilde yardımcı olabiliriz. Bunun içinde; öncelikle çocuğumuzu doğru tanımalı, daha sonra da üstün zeka ve yeteneklilik kavramlarını doğru algılayarak, çocuğumuza yardım etmeye başlayabiliriz.

Üstün yeteneklilik; büyük bir farkındalık, hassaslık ve algıları zihinsel ve duygusal deneyimlere dönüştürme ve kavrama yeteneğidir.

En genel geçer tanıma göre ise; Yaratıcılık, motivasyon , sanat, liderlik kapasitesi, genel ve özel beceri alanlarının üçünden %85, en az birinden %98'in üzerinde akranlarına göre başarı gösterme durumudur. 

Her üstün zekalı olan çocuğumuzdan akademik bir başarı beklemek doğru mudur? 

Üstün zekalı olmak ile akademik başarı arasında ki korelasyon sadece %30 gibi oldukça düşük bir değere sahiptir. Dolayısıyla akademik olarak başarılı her çocuğa üstün zekalı etiketi yapştırmak ne kadar yanlış ise, her üstün zekalı çocuktan ileri derecede akademik bir başarı beklemekde bir o kadar yanlış olucaktır. Burda ailelere düşen, zeka ve çalışkanlığın farklı olduğunun bilincinde olmalarıdır.

Üstün zekalı olan bir çocuk, anne ve babası tarafından farkedilebilir mi?

Üstün zekalı bir çocuk, dikkatli olan anne ve baba tarafından kolaylıkla tespit edebilir. Üstünlük kavramı %70 oranında genetik bir olgu olduğu için, ailede veya akrabalar arasında daha önce üstün tanısı almış bir çocuk varsa çocuğumuzunda üstün zekalı olduğunu düşünmemiz yanlış olmaz. Ayrıca, çocuğumuzun bazı özelliklerini gözlemlemek bizlere bu konu hakkında ciddi veriler oluşturabilir. Bu gözlemleri aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:

- Bebeklikten itibaren, yaşıtlarına göre daha harektli, dengeli ve girişimci davranışlar görülebilir.

- Yaşıtlarına göre; bakıcısını, anne ve babasını daha erken tanımaya, onlardan gelen uyarıcalara karşı reaksiyon vermeye daha erken başladıkları gözlemlenebilir.

-  Duyuşsal olarak daha baskın olan çocuklarımızda; etiket ve battaniye gibi ürünlere reaksiyon gözlemlenebilir.   

- Yaşıtlarına göre, daha erken yürümeye başladıkları görülebilir.

-Yaşıtlarına göre, daha erken tuvalet eğitimini alabilir. Hatta tuvalet eğitimine kendi istekleri doğrultusunda başlandığı da görülebilir. 

- Yaşıtlarına göre daha erken konuşmaya başlayabilir. Ayrıca, aşırı zihinsel hareketlilik alanında baskın olan üstün çocuğumuz konuşmaya 3-4 yaşlarında ve uzun cümleler kurarak başlayabilir. Ancak burada önemli bir nokta bulunmaktadır; konuşmaya geç başlamak olgusunu tek başına üstünlük belirtisi olarak değerlendiremiyceğimizden dolayı, kızlarda 12 ay, erkeklerde ise 18 ay tek kelime kullanımına başlanma dönemlerinde hala tek kelime kullanımı gerçekleşmediyse bir uzmana gidip bir değerlendirmeden geçmek önemli bir noktadır. 

  • - Merak duygusu oldukça gelişmiş olduğundan,neden sorusunu sormaya daha erken başlayıp, her konuda neden-sonuç ilişkisini sorgulayabilir.
  • - Hayalgüçleri çok geniştir, 3-4 yaşlarında hayali arkadaşları bile olabilir.
  • - Liderlik yeteneklerini üst düzeyde sergileyebilir.          
  • - Aşırı duygusal olabilir.       
  • - Kendindenden daha büyük çocuklarla vakit geçirmek isteyebilir. 

 

Yukarıda sıraladığımız gözlemler bizlere önemli veriler sağlayabilir. Ancak, net tespitin yapılabilmesi için konusunda uzman bir psikolog tarafından zeka testi yapılması ve çocuğun gözlemlemesi gerekmektedir.  

Psikolog Beray Bildirir /Terapi Enstitüsü/Beylikdüzü/İstanbul